Edirne Tarihi ve Kültürü

Edirne Hamamları

Sokullu Hamamı Günümüze ulaşan Edirne hamamlarının çoğu Sultan II.Murat dönemine (1421-1451) aittir. Bu dönemden günümüze ulaşanlardan biri 1421-22 yıllarında Tunca Nehri kenarında yaptırılan Gazi Mihal Hamamıdır. Aynı döneme ait bir başka Hamam da Yusuf Paşa adındaki Beylerbeyi tarafından 1428-1429 yıllarında inşa ettirilen Beylerbeyi Hamamıdır. Bu hamamların bazı bölümleri yıkılmış olmakla beraber, günümüze ulaşan kalıntıları yerlerinde durmaktadır.

Sultan II.Murat Döneminden kalan diğer dört hamam da Muradiye Küçükpazar semtindeki tek hamam olarak inşa edilen Yeniçeri Hamamı, 1434-1435 tarihli Tahtakale Çifte Hamamı ile Kaleiçinde 1440-41 tarihlerinde çifte hamam olarak inşa edilmiş, Topkapı Hamamı (Alaca Hamam) ve Selimiye Camisi önündeki alanda Yediyol Ağzında yer alan Mezit Bey Hamamıdır. Bu yapılara ayrıca İbrahim Paşa Hamamı, Edirne Yeni Sarayının bir parçası olarak inşa edilen Kum Kasrı Hamamı, 16. yüzyıldan bügüne ulaşan Abdullah Hamamı ile Tahmis Hamamı da eklenir. Bunlardan sadece Tahtakale ve Mezit Bey Hamamları kullanımdadır.

16. yüzyılda yapılmış hamamlar içinde özgün işlevini sürdüren ve boyutsal açıdan da en büyük ve önemlisi Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Hamamıdır. 16. yüzyılın ikinci yarısında Sokullu Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çifte Hamam planında olması nedeniyle Çifte Hamam olarak da anılır. Günümüzde hizmet verir durumdadır.

Saray Hamamı

Edirne'nin fethinden sonra yapılan ilk Sarayı (Saray-ı Atik) döneminden ayakta kalabilen tek yapı Saray Hamamıdır. Bu hamam önceleri yalnızca saraya hizmet verirken sonra halka açılmış ve Selimiye'ye vakfedilmiştir. Bazı tarihçiler bu hamamın ayakta kalabilmesini Selimiye'nin yapımı yıllarında kullanılmış olmasına bağlarlar.

Bazı kitaplar Süleyman Çelebi'nin bu hamamda eğlence halindeyken kardeşi Musa Çelebi tarafından baskına uğradığını ve Süleyman'ın buradan kaçtıktan sonra yolda öldürüldüğünü yazmaktadır.

Selimiye Camii yanındaki bu hamam; Balkan Savaşı'ndan beri yakın zamanlara kadar kapalıyken son yıllarda onarım görmüş ve çifte hamam olarak haftanın her günü açık olacak şekilde yeniden hizmete girmiştir. Hamamın Kadınlar ve Erkekler bölümlerinin girişleri ayrı yönlerdedir.

[Sayfa Başı]

Mezit Bey Hamamı

Eflak'ta şehit olan, hayır işleriyle ünlü Mezit Bey tarafından yaptırılmıştır. Küçüktür. Vakıf malı iken özel mülk durumuna gelmiştir. Yalnız erkekler için kullanılmaktadır.

[Sayfa Başı]

Sokullu Hamamı

16. Yüzyılın ikinci yarısında buradaki Acemi Oğlanlar Kışlasında yetişip büyüdüğü için Edirne'yi çok sevdiği bilinen ünlü Osmanlı Sadrazamlarından Sokullu Mehmet Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmış bir çifte hamamdır. Edirne'de kullanılabilir durumda, onarım görmüş üç tarihi hamamdan biri olup özel mülke dönüşmüştür.

Kadınlar ve Erkekler bölümlerinin girişleri ayrı yönlerdedir.

[Sayfa Başı]

Beylerbeyi Hamamı

Beylerbeyi Camisini yaptıran Beylerbeyi Yusuf Paşa tarafından 1428 -1429 yıllarında çifte hamam olarak yaptırılmıştır. Tunca Köprüsünü yaptıran Ekmekçioğlu Ahmet Paşa tarafından da onartılan hamam günümüzde kullanılamaz durumdadır.

[Sayfa Başı]

Yeniçeri Hamamı

Yeniçerilerin burada yıkanmaları nedeniyle bu adı almıştır. Hamama çok yakın olan ve Menzilahir denilen mevkiide Sultan I.Murat döneminde inşa edilen Rumeli Devşirme Acemi Oğlanları Ocağı ve dolayısıyla yeniçeriler bulunmaktadır. Günümüzde özel mülkiyettir.

[Sayfa Başı]

İçindekiler Tablosu

İlgili Bağlantılar

Edirne Tarihi ve Kültürü, hakkında ciltlerce yayın yapılabilecek kadar geniş kapsamlı bir konudur. Kentimizi tanıtan basılı pek çok yayın olmakla birlikte, elektronik ortamda bu tür bir belgenin eksikliğini gören Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı, bu çalışmayı yaparak, İlimizin tanıtımına küçük de olsa bir katkıda bulunmayı amaçlamıştır.

Bu siteyi oluştururken, Edirne'yi bugünü yaşadığımız bir yer olduğu kadar, geçmişimizi, eski nesillerimizi de kopması mümkün olmayan bir göbekbağıyla hissettiğimiz; canlı bir müze gibi düşündük. Bu durum, özellikle Edirne için, İstanbul ve Bursa'dan çok daha fazla geçerlidir. Güzel Edirnemiz bir metropol değildir, sanayileşme ve göç gibi nedenlerle kalabalıklaşıp büyük bir köy haline gelmemiş, tarihini ve kültürünü, düzensiz yapılaşma ve insan kalabalıklarıyla boğmamış, geçmişini günümüzde de yaşatabilecek kadar bakirliğini korumuştur. Bu yönüyle de; Osmanlı Atalarımızdan kalan en etkileyici şehir olarak kalbimizde yer etmiştir. Edirne; bir anlamda yaşayan Osmanlı'dır.

Bu çalışmanın Edirnemizi farklı ve güzel yönleriyle tanımanızda biraz olsun yardımcı olması dileğiyle...

  • İsmail ASLAN
  • Edirne Vergi Dairesi Başkanı

K A Y N A K Ç A

  • Edirne'de Tarih, Kültür, İnanç Turu - Ayhan Tunca - 2005
  • Sosyo-Ekonomik Yapısıyla Edirne - ETSO Bilimsel Yayınları - 2002
  • Edirne Şoför Eğitim Kitabı - Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası - 1994
  • Edirne Valiliği İl Almanağı - 2006

Valid XHTML 1.0 Strict

© 2006 Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı - Kaynağı belirtilmek suretiyle tüm içeriğimiz serbestçe kullanılabilir.

Web Sitemizde ya da baskıya hazır belgede gözlemlediğiniz eksik, hatalı veya imla açısından sorunlu noktaları, düzeltme taleplerinizi, görüş ve önerilerinizi Webmaster e-posta adresine gönderebilirsiniz.