Edirne Tarihi ve Kültürü

Edirne Köprüleri

Meriç Köprüsü Edirne'nin köprüleri de büyük bir tarihi ve mimari zenginliği arz etmektedir. Meriç, Arda ve Tunca gibi akarsuların üzerinde yapılmış bu ecdat yadigarı köprüler şunlardır.

Gazimihal Köprüsü

Gazimihal Köprüsü Köprülerin en eskisi Bizans İmparatoru Michael Palailogos (1261 - 1282) dönemindedir.

Beyazid Köprüsü

Mimar Hayrettin'in Edirne'yi süsleyen eserlerinden biridir.

Fatih (Bönce) Köprüsü

Fatih Sultan Mehmet devrinde 1452'de yaptırılmış taş bir köprüdür. Tunca Adasından bu köprüyle çıkılır. Tunca'nın Fatih Köprüsü yakınları ve Adalet, Bostancıbaşı ile İftar Kasırları arasından geçen kolu boyunca kesme taştan yapılma rıhtımlar ilgi çekicidir.

Tunca ve Meriç Nehri etrafına sıralanmış 450 kadar olduğu söylenen köşklere adına zevrak denilen büyüklü küçüklü sandallarla gidilir ve bu rıhtımlar kullanılırdı.

Saraçhane (Şahabettin Paşa-Sultan Mustafa)Köprüsü

Saraçhane Köprüsü Sultan II. Murat zamanında büyük devlet adamı Şahabettin Paşa tarafından 1451 yılında inşa ettirilmiştir. 1702 yılında Sultan II.Mustafa tarafından onartılmış, onarımı yaptıranın adıyla anılsa da halk arasında Saraçhane Köprüsü olarak bilinmeye devam etmiştir. Sultan II.Abdülhamid döneminde de onarım görmüştür. 10 kemeri olup, pek güzel bir görünüşü vardır.

[Sayfa Başı]

Saray Köprüsü (Kanuni Köprüsü)

Saray Köprüsü Kanuni Sultan Süleyman devrinde inşa edilmiştir. Sarayiçi semtini Edirne'ye bağlayan güzel bir köprüdür.

Kanuni Köprüsü 1553-1554 yıllarında yapılmıştır. 60 metre uzunluğunda olup, açıklıkları 9.75 metre, köprü yolu genişliği 4,5. metredir.

Dört gözlüdür. Düzgün köşe planlı, başlık kısmı piramit şeklindedir. Köprü gözleri orta ayağın sağ ve solunda yer alır. Ayaklarda boşaltma gözleri yoktur. 1902 yılında selde zarar gören köprü o dönemde; son olarak ise 1990 yılında onarılmıştır.

Sarayiçi denilen bölgeyi ve Tunca Adasını şehre bağlayan bu köprüye halk arasında Saray Köprüsü denir.

Bazı kitaplarda Sultan Süleyman Köprüsü olarak anılan yapı Mimar Sinan'ın şaheserleri arasında sayılır.

[Sayfa Başı]

Tunca Köprüsü

Ekmekçizade Ahmetpaşa Köprüsü Tunca nehri üzerindedir. 1608-1613 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimarı, Sultan Ahmet Camisi'ni de inşa eden Mehmet Ağa'dır ve o yıllarda Edirne'de yaşayan Mimar Hacı Şaban'ın da yapımına önemli katkılarda bulunduğu söylenir. Edirne'nin güzel köprülerindendir.

Asıl adı Defterdar Ekmekçizade Ahmet Paşa köprüsüdür. Halk arasında Tunca Köprüsü olarak anılır. Yapımında "Nehri altın ve gümüşle doldurmacasına para harcandığı" söylenir. Mimari yorumcular on gözü olan köprü için "Eşi Bulunmaz" nitelemesini yaparlar.

Üzerindeki parke granit taşlar Sultan Reşat'ın Edirne'yi ziyareti sırasında konulmuş orjinal taşlardır.

[Sayfa Başı]

Tunca Nehri Hakkında

Tunca Nehri Bulgaristan topraklarında, Kocabalkan'ın orta kesiminden ve Korucadağ'dan inen kaynak kollarının Kızanlık Ovası'nda birleşmesiyle oluşur.

61 km.'si Türkiye topraklarında olmak üzere 330 km. uzunluğundadır. Edirne'yi kuzeyden ve batıdan kuşattıktan sonra Tunca (Ekmekçizade) Köprüsü'nün 1 km. aşağılarında Bülbül Adası denilen alanda Meriç Nehri ile buluşur.

Tunca; 16. yüzyıla kadar, Kentin içme suyu ihtiyacını da karşılayan bir nehir durumundaydı.

[Sayfa Başı]

Yalnız Göz Köprüsü

Yalnızgöz Köprüsü Mimar Sinan'ın eseridir. Tek kemerli ve tek gözlü oluşundan ötürü bu adla anılmaktadır. Küçük olmasına rağmen enfes bir mimariye sahiptir.

[Sayfa Başı]

Meriç (Abdülmecit - Yeni Köprü) Köprüsü

Bu köprünün yapımı 1832 yılında Edirne'yi ziyaret eden Sultan II.Mahmut'un emriyle gündeme gelmiştir. O yıllarda burada ahşap bir köprü bulunmaktaymış.

Köprünün yapımı bütçe sıkıntıları nedeniyle ancak 1842 yılında Sultan Abdülmecit döneminde başlatılabilmiş ve beş yılda bitirilmiştir. Bitiminde köprüye konulan kitabe, Yunan İşgali döneminde işgalciler tarafından söktürülmüştür.

Edirne'nin en yeni Osmanlı yapısı köprüsüdür. 12 kemerli olup, güzel bir görünüşü vardır. Günbatımının dünyada en güzel izlenebildiği noktalardan olduğu söylenir.

[Sayfa Başı]

Meriç Nehri Hakkında

Meriçte Günbatımı Antik adı Hebros olup, Bulgarca Maica, Rumca Evros olanak anılır.

Bulgaristan'ın güneybatısında; Rila Dağlarının kuzey yamaçlarından doğar. Sivilingrat ve Kapıkule arasında Bulgaristan Yunanistan sınırını; Karaağaç dışında da Kapıkule ile Enez arasında Türk- Yunan sınırını oluşturur.

490 km. uzunluğundadır ve Enez'de Ege Denizine dökülür. Türkiye -Yunanistan sınırının başlangıç noktalarında Arda'yı; Türkiye sınırları içinde ise Tunca ile Ergene Nehirlerini içine alır.

[Sayfa Başı]

Ergene Köprüsü

Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde Ergene nehri üzerinde bulunmaktadır. Mimar Muslihiddin tarafından yapılan Ergene Köprüsü 1200 metre uzunlukta olup, 170 adet kemer üzerinde yükselmektedir. İlçenin adına esin kaynağı olacak kadar uzun bir köprüdür.

[Sayfa Başı]

Yeniimaret Köprüsü

İkinci Beyazit Camisi ve imareti yapılırken inşa edilmiştir(1487). Kentten İmaret mahallesine geçiş sağlar.

[Sayfa Başı]

Yıldırım Köprüsü

Yıldırım Köprüsü 1535 yılına ait onarım kitabesi vardır. Karayolları tarafından 1987-89 yılları arasında onarılarak bugünkü haline getirilmiştir. Gazimihal Köprüsü'nden sonra Yıldırım Mahallesine geçiş sağlar. Yıldırım Cami'nin yanındadır.

[Sayfa Başı]

Karayolları Köprüsü

1980 yılında yapılmıştır. Gazimihal Köprüsü paralelindedir. Kent ile Kapıkule sınırı arasında geçiş sağlar.

[Sayfa Başı]

İçindekiler Tablosu

İlgili Bağlantılar

Edirne Tarihi ve Kültürü, hakkında ciltlerce yayın yapılabilecek kadar geniş kapsamlı bir konudur. Kentimizi tanıtan basılı pek çok yayın olmakla birlikte, elektronik ortamda bu tür bir belgenin eksikliğini gören Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı, bu çalışmayı yaparak, İlimizin tanıtımına küçük de olsa bir katkıda bulunmayı amaçlamıştır.

Bu siteyi oluştururken, Edirne'yi bugünü yaşadığımız bir yer olduğu kadar, geçmişimizi, eski nesillerimizi de kopması mümkün olmayan bir göbekbağıyla hissettiğimiz; canlı bir müze gibi düşündük. Bu durum, özellikle Edirne için, İstanbul ve Bursa'dan çok daha fazla geçerlidir. Güzel Edirnemiz bir metropol değildir, sanayileşme ve göç gibi nedenlerle kalabalıklaşıp büyük bir köy haline gelmemiş, tarihini ve kültürünü, düzensiz yapılaşma ve insan kalabalıklarıyla boğmamış, geçmişini günümüzde de yaşatabilecek kadar bakirliğini korumuştur. Bu yönüyle de; Osmanlı Atalarımızdan kalan en etkileyici şehir olarak kalbimizde yer etmiştir. Edirne; bir anlamda yaşayan Osmanlı'dır.

Bu çalışmanın Edirnemizi farklı ve güzel yönleriyle tanımanızda biraz olsun yardımcı olması dileğiyle...

  • İsmail ASLAN
  • Edirne Vergi Dairesi Başkanı

K A Y N A K Ç A

  • Edirne'de Tarih, Kültür, İnanç Turu - Ayhan Tunca - 2005
  • Sosyo-Ekonomik Yapısıyla Edirne - ETSO Bilimsel Yayınları - 2002
  • Edirne Şoför Eğitim Kitabı - Edirne Şoförler ve Otomobilciler Odası - 1994
  • Edirne Valiliği İl Almanağı - 2006

Valid XHTML 1.0 Strict

© 2006 Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı - Kaynağı belirtilmek suretiyle tüm içeriğimiz serbestçe kullanılabilir.

Web Sitemizde ya da baskıya hazır belgede gözlemlediğiniz eksik, hatalı veya imla açısından sorunlu noktaları, düzeltme taleplerinizi, görüş ve önerilerinizi Webmaster e-posta adresine gönderebilirsiniz.